Bazı filmleri izlersiniz ya da bazı kitapları okursunuz tadı
damağınızda kalır. Filmi izlerken, kitabı okurken bitmesin istersiniz hani, ne
kadar uzayacağını düşünmeden. Alır götürür sizi bir yerlere, bittikten sonra da
sürekli aklınızın bir köşesindedir. Aslında gerçek olmadığını bile bile
gerçekmiş gibi acıtır içinizi eser. Dün izlediğim ‘Kelebeğin Rüyası’ adlı filmde aynen bu şekilde olan bir eserdi.
Hatta başlı başına bir sanat eseriydi diyebilirim.
Yönetmenliğini Yılmaz Erdoğan’ın yaptığı,
başrollerinde Kıvanç Tatlıtuğ, Mert Fırat, Belçim Bilgin ve Yılmaz
Erdoğan gibi usta oyuncuların bulunduğu, konusunu ise 1940’lı yıllarda
yaşamış ve maalesef veremden
hayatını kaybetmiş iki usta şairin hayatından alan çok güzel bir film. Mekan
olarak Zonguldak ve İstanbul seçilmiş. Ama filmin çoğunluğu Zonguldak’ta
geçiyor. Maden işçisi olmanın zorluklarına ve o zaman yürürlükte olan mükellefiyet kanununa göndermeler
yapılıyor.
Benim size asıl bahsetmek istediğim konu ise filme konu olan
şairlerimizin hayatı. Ben filmi izlemeden önce konunun gerçekte de yaşamış 2
şairden esinlendiğini biliyordum. Ama filmi izledikten sonra aklımda beliren
ilk soru, acaba kimdir bu Rüştü Onur
ve Muzaffer Tayyip Uslu oldu. İşte
size şairlerimiz hakkında bilgiler.
Muzaffer Tayyip USLU
kimdir ?
‘’Bir güzele güzelliğini hatırlatmak isterdim, aynalardan
evvel...’’
Arnavut bir babanın oğlu olan Muzaffer Tayyip Uslu, 1922
yılında İstanbul’da doğmuştur. İstanbul’da tahsilinin bir kısmını tamamladıktan
sonra Zonguldak’a geldi ve lise öğretimini burada tamamladı. Zonguldak
Lisesinde Behçet Necatigil’in
öğrencisi oldu. Lise öğrenimini bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü kazandı. Fakat yoksulluk ve hastalıktan
dolayı Üniversite öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. İstanbul doğumludur
fakat kısa ömrünün yarısını Zonguldak’ta geçirdiği için Zonguldaklı şair olarak
anılır. Döneminin en usta şairlerinden olan Muzaffer Tayyip, 1946 yılında veremden
öldü. Usta şairin şiirlerinden birisi...
ÖLDÜKTEN SONRA
Diyeceklerki arkamdan
Ben öldükten sonra
O, yalnız şiir yazardı
Ve yağmurlu gecelerde
Elleri cebinde gezerdi
Yazık diyecek hatıra defterimi okuyan
Ne talihsiz adammış
İmanı gevremiş parasızlıktan...
Rüştü ONUR kimdir ?
Bir köy öğretmeni olan Mehmet Emin Onur’un 1920 yılında Devrek’te dünyaya gelen oğludur.
İlköğrenimini Devrek’te tamamlayan şair, daha sonra Kastamonu ve Zonguldak’ta
tahsiline devam etmiştir. Muzaffer Tayyip Uslu ile yakın arkadaş olan Rüştü
Onur, yine arkadaşı gibi Behçet Necatigil’in öğrencisidir. Hastalığı nedeni ile
eğitimine devam edemeyen usta şair, Ereğli Kömür İşletmeleri’nde Maliye Varidat
Memur Muavini olarak görev yapmıştır. Sağlığı daha da kötüleşince Heybeliada’da
bulunan Senatoryum’da tedavi görmüştür. Bu sırada yine aynı yerde tifodan
tedavi gören Mediha Sessiz ile nişanlandı. 1942 yılında nişanlısını kaybeden
şair, 2 Aralık 1942 yılında Beşiktaş’da Şair Leyla Sokakta bulunan evinde
veremden yaşamını yitirdi. Usta şairin şiirlerinden birisi...
İTİRAF
Size açabilmeliydim içimi
Geceler yalnız size
Ve yüzüm kızarmadan
Çocukluğumun küçük aşklarını
Anlatabilmeliydim
Geceler yalnız size
Benimde aşklarım oldu
Ve alabildiğine günahlarım
Halbuki bigünah olmak istedim
Bütün ömrümce
Anam,
Ben topaç çevirirken sokakta,
Benim güzel oğlum
Paşa olacak derdi.
Halbuki ben hala,
Topaç çeviriyorum sokakta.
0 yorum:
Post a Comment