Karanlık Gökyüzü (2013) izlemeye değer bir film

Karanlık Gökyüzü son günlerde izlediğim en iyi filmlerden bir tanesi ve işin ilginç yanı bitmek üzere olan Amerikan sinemasının kendini tekrarlayan korku serilerinin arasında kayda değer bir eser. Filme başlamadan önce, çok basit bir senaryo beklerken, karşıma izlenebilirliği oldukça yüksek, sürükleyici, zaman zaman ciddi anlamda sinir sistemini alt üst eden bir korku filmi çıktı. Aslında film bittiğinde epey gerildiğimi hissettim, ama farklı olarak bu sefer korku filmlerinin genel klasiği olan kesik başlar, korkunç yüzler yoktu, bir kaç sahneyi saymazsanız tabi.

Peki bu filmin konusu ne? 

Bir aile düşünün, anne, baba ve iki erkek çocuk. Tipik bir Amerikan yerleşkesi, evler falan her şey tahmin ettiğiniz gibi. Aile maddi sıkıntılar içinde ve yaşadıkları buhrandan çıkma yolları arıyorlar fakat ters giden bir şeyler var. Evlerinde ve civarında farklı, çoğu zaman tüyler ürperten olaylar meydana geliyor. Birkaç örnek vermek gerekirse, evdeki eşyaların yerleri değişiyor, resimler kayboluyor, evin bireyleri anlamsız rüyalar görüyor, evin dışında dakikalar içinde yüzlerce kuş ölüsü bulunuyor ve bunun gibi bir kaç olay daha. Bunlardan daha kötüsü, aile bireyleri fiziksel ve zihinsel olarak çöküş içinde. Uyur gezer tavırlar, durduk yere burun kanamaları, ve bir yere sabit gözleri dikme (ufaklık çığlık attığında kalbime iniyordu).

Neyse, bu gibi olaylar birbirini takip ederken ufo takipçisi yaşlı amca ortaya çıkar, aile bu kişi ile iletişime geçer ve fark ederler ki uzaylılar zaten hep onlarlaydı ve zamanı geldiğinde herkes onları görecekti, aslında meydana gelen olaylar onlarca yıldır birçok kişinin başına gelmişti ve muhtemelen uzun bir süre daha devam edecekti taki uzaylılar dünyayı ele geçirene kadar.

Film uzaylılarla temas fikrini ve uzaylıların insanları ele geçirme telaşını! paranormal aktivite tadında ele alıyor. Bu yönüyle bakıldığında bence gayet başarılı.

Ve biraz eleştiri;

Filmin tam bir Amerikan ürünü olduğunu anlamak çok zor değil, dünya üzerinde başka kim her filmi tiye alabilecek gücü kendinde bulur ama aynı anda pompalı tüfekle veya bıçakla uzaylı kovalar. Unutmayın, doğru ekipmanı verdiğinizde her bir Amerikan vatandaşı, her türlü bela ile savaşacak güce doğuştan sahiptir.

Aslında Amerikan filmlerini dikkatli yorumlarsanız anlarsınız, her bir filmin içinde, konuya güzelce yayılmış, sindirilmiş, ayağınızı denk alın sinyalleri mevcuttur. Bu filmde de bu olgudan kaçılmamış,
uzaylı muzaylı bizi bozmaz, top tüfek yürürüz tavırları aslında bir imadır, güç gösterisidir. Arkadan 4 Temmuz vurgusu da yaptığında, tipik bir Amerikan başyapıtı!.

Dikkatinizi çekmiştir, çoğu Amerikan filminde her şeyin, her sorunun, her problemin cevabı google ve benzeri arama motorlarında olur. Bu arama motoru öyle bir nimettir ki bu sayede her Amerikalı gerektiğinde bir astronot, kimi zaman bir doktor ve yeri geldiğinde de bir dedektif olur. İhtiyacın olan şeyler, apple marka bir bilgisayar, bir yazıcı ve yakınlarda bir kütüphane, bu üçü varsa sorun yok. Gazetelerden ufak tefek resimler, yazılar kesip duvarlara asmak da epey işe yarıyor.


Filmin şu anki imdb puanı 6.1, muhtemelen bu puan yakınlarda epey düşecektir ama bana sorarsanız bu korku bilim kurgu karşımı film, 6 puan sınırında kalmayı hak ediyor. Filmin fragmanına bir göz atın derim, iyi seyirler.......