Kafasını boş şeylerle doldurmaya başlayalı birkaç hafta olmuştu.Yavaşça yüzünü kaldırdı: ''İçelim.'' dedi. Biraz zor ikna ederek bir arkadaşını, 4 bira aldı. İki iki bölüşeceklerdi.(Daha sonra) Bilgisayardan hafif Türkçe parçalar çalarken, 2 bira kapağından birinin içindeki plastik tabakada parmağını gezdirdi. Bu çalan şarkıları söylemek istedi birine. Öyle birisi olmadığını hissetti ama artık bu problem olmuyordu.Ve sonunda 2 bira kapağını birbirlerini kapatacak şekilde üst üste getirdi. Bu esnada arkadaşı ''uzun ilişki kurmayacaksın'' diyordu. Başka biri bilgisayarla uğraşıyorken, ne yapacağını kestirdi. Yazması gerektiğini söyledi ve 2-3 kişinin, internet siteleri için yazı beklediğini de ekledi. Sanki çok bekleyeni varmış gibi hissetmesini istedi. Birkaç kız vardı düşüncelerinde birazda o 2 biranın hoşluğunun beklenen etkisi. Oradan çıkıp eve gittiğinde kafasının çok boş şeylerle dolu olduğunu yineledi. Hava yeni yeni tekrar soğumuş, sokak lambaları düşünceli zihninin bulunduğu evin önünü aydınlatıyordu. ''Birkaç gün önce sis varken görmeliydiniz burayı. Sanki bir şeyler oluyordu bir yerde.'' diye yazdı o anki hayali defterine. Neyse. Ne zaman 2.birayı bitirse, hafifçe konuşurdu, yazardı kendi kendine......
Yazarımız Mert Erbil'e "Sis" başlıklı yazısı için sonsuz teşekkürler.
Benzer Yazılar
Sitemizde yayınlanan konulardan anında haberdar olmak için abone olunuz!
0 yorum:
Post a Comment