Body Fitness’a Yeni Başlayanlara Tavsiyeler

Yazar http://bilginti.blogspot.com/ on Saturday 20 September 2014 | 12:13

Düzgün beslenme, sıkı çalışma...
Hemen her erkeğin hayalidir fit bir vücuda sahip olmak. Hayali olmasa da içten içe ister. Özellikle bir plaja gidip o tişortü çıkardığı zaman. Bunun içinse yapılması gereken bellidir. Doğruca bir spor salonuna yazılmak. Büyük bir hevesle girişilen bu işte yapılması gereken şeyler, olmazsa olmazlar vardır. O plaj vücuduna kavuşabilmek için yapman gereken en önemli şey beslenmedir. Beslenme olmadan bu işte yol almak imkansız denebilir. Salona herkes gelir gider fakat beslenmeyi herkes yapamaz. Bu işin yüzde 60’ı beslenme yüzde 30’u antrenman yüzde 10’uda uyku ve dinlenmedir denebilir.

Bir senedir salona gelen ama hala aynı tas aynı hamam olan tipler görüyorum ve tutamayıp kendimi soruyorum. Ne yiyor ne içiyorsun? Cevap: Önüme ne gelirse… Önüne ne gelirse yiyerek o fit vücuda kavuşamazsın arkadaşım. Sadece boşa kürek çekersin. Belki kolların falan biraz direnç kazanır o kadar. Ki öyle oluyor. Bakıyorsun 25 er kg dambelların altına rahatça giriyor fakat görüntü bomboş. Çünkü doğru bir diyet izlenmiyor.

Peki doğru diyet nedir? 

Doğru diyet sabah en az 3 yumurta akı, belli oranda yulaf ya da tam buğdaylı ekmek ve belli oranda meyvedir. Bu oranları zamanla kendi vücut ihtiyacınızı anlayarak zaten ayarlıyorsunuz. Öğlen yine en az 25-30 gr protein alabilmek. Bu hesapları yapabilmek de çok önemli. Her yediğiniz şeyi acaba bu bana ne verir diye yemeniz gerekir. Ne kadar karbonhidrat, ne kadar protein, ne kadar yağ. Amaç kilo vererek fit bir görünümse karboyu ve yağı az oranlarda tutmak gerekiyor tabi. Ama adama bir bakıyorsun pilavın yanında ekmek yiyor. Hatta patates haşlaması falan da oluyor sonra ben niye kilo veremiyorum. Arkadaşım, sen neyi ne kadar yiyeceğini bilmiyorsun da ondan. Yapman gereken protein ağırlıklı beslenmek. Gerekirse tavuğunu, etini evde pişirip kendine bir beslenme çantası yapmalı ve oradan beslenmelisin, yoksa olmaz. Bunu yapmalısın çünkü abur cubur yerine vücuduna sağlıklı ve kaliteli şeyler girmeli.

Hem kaslarını beslemelisin hem kilonu kontrol etmelisin. Kilo alarak kas yapacak kişiler için de karbonhidratlar en az proteinler kadar önem taşır. Tabi sağlıklı yağlar; bademler ,fındıklar, kajular, cevizler aşırıya kaçmayacak şekilde her iki amaç içinde tüketilmelidir. Çok yağlanmadan kas kütlesini artırmak her baba yiğidin harcı değildir bu arada. Çok düzenli diyet ve antrenman programı ister. Pirinçler olabildiğince lapa ve esmer yenmeli, makarnalar kepekli hatta patatesler tatlı patates olmalı-ama Türkiye’de bulmak zor tabi-. Büyük marketlerde kepekli makarna var ama esmer pirince rastlamadım. Tatlı patatesi belki ilk defa duyuyorsunuz.

Bu arada yeşil yapraklı sebzeler de gerekli vitaminler açısından haftada iki üç kere mutlaka ana öğünde bulunmalı. Brokoli, ıspanak ve kuşkonmaz en önemlileridir. Akşamları da spora gitmeden belli oranlarda kaliteli karbonhidrat ve üçte bir ya da iki oranında protein almak gerekir. Esas öğün ise spor sonrasıdır. En az ikiyüz üçyüz gr tavuk göğsü ya da dana kuşbaşı ya da mevsim balığı iyi gider. Tabi az biraz lapa pirinçle ya da sebzeyle ki protein sentezi için bu karbonhidrat önemlidir. Gün içinde özellikle ara öğünlerde ise basit şekerden olabildiğince uzak durmanız lazım.

Atıştırmalık Form bisküvileri olabilir. Fakat çok şekerli ve yağlı olan abur cuburlardan kesinlikle uzak durmalısınız. Ton balığı da öğün aralarında ya da bizzat öğünlerde önemli bir protein kaynağı olarak yerini almalı. Gün içinde bu şekilde hedefinize göre kendi beslenme uzmanınız olmalısınız. Hangi yiyecekte ne kadar ne var bilmelisiniz. Sonrasında sonuçları aldıkça çok daha iyi bir uzman olacaksınız. Basit şeker nedir, kompleks karbonhidrat nedir. Baklagilde de protein var ama niye et, süt yumurta, tavuk yemem gerekiyor gibi sorularınıza zamanla hem kendiniz cevap verecek hem başkalarına cevaplar vereceksiniz. Yani Umarım.

Bir sonraki yazıda supplementlere bir bakalım derim. Zira fit bir vücut için vazgeçilmezlerden birisi de onlar. Görüşmek üzere......

Yazarımız Uğur Yetgin'e teşekkürler..................

0 yorum:

Post a Comment

 
Copyright © 2013. Bilginti - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kopyalama yapılamaz!..