'Çilesiz bir günüm olmadı gitti
Bilmedim ömrümün suçu ne usta
Allah'ın güzüne gider mi bilmem
Verdiği bu candan bıktım ben usta. '
Şeklinde başlayan 'usta' şarkısı ile ününe ün katan Müslüm Baba, 7 Mayıs 1953 tarihinde Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Fıstıközü köyünde Müslüm Akbaş olarak dünyaya geldi. Ailenin ilk çocuğu olan ve kendisinden küçük biri erkek diğeri de kız olmak üzere iki kardeşi daha olan Müslüm Baba'nın ailesi belli bir süre sonra Şanlıurfa'dan Adana'ya göç etti. İlkokuldan mezun olduktan sonra maddi sıkıntılardan dolayı eğitim hayatına devam edemeyen Müslüm Gürses, 14 yaşındayken Adana Aile Çay Bahçesinde düzenlenen bir şarkı yarışmasına katılır ve orada birinci olur.
Kendisi yapılan bir röportajda o yıllarla ilgili şöyle söylemiştir: '' İlkokulu bitirdim, gerisi yok. Adana'da damda yatarken uzun hava okudum. Arkadaşım Halkevi'ne gidiyordu, ben de gittim. Derken Çukurova Radyosunda sanatçı oldum. ''
Çukurova Radyosunda çalışmaya başladıktan sonra Akbaş olan soyadını Gürses olarak değiştirmiştir.
Kendi hayatı için 'çok acıklı bir hayat geçirdim.' diye bahseden Müslüm Gürses, annesi Emine Akbaş ve kardeşi Ahmet Akbaş'ı aynı sene içerisinde toprağa vermek zorunda kaldı. Bu acı olayın sebebi yani annesi ve kardeşinin katili ise Müslüm Gürses'in babası Mehmet Akbaştı. Annesi ve kardeşinin ölümüne neden olan babası ile babası cezaevine girdikten sonra hiçbir şekilde görüşmemeye kararlı olan Müslüm Baba, babası 2010 yılında 75 yaşında hayata veda ettiğinde bu kararlılığını bozmak zorunda kaldı.
1967 yılından sonra TRT-Adana-Çukurova Radyosunda Cumartesi günleri canlı türküler söylemeye başladı. İlk 45'lik plağını 1968 yılında 'Emmioğlu/Ovada taşa Basma' adıyla Ömür Plak basımı ile Adana'da çıkardı. Daha sonra İstanbul' gelen Müslüm Baba, 1969 yılında çıkardığı 'Sevda Yüklü Kervanlar/Vurma Güzel Vurma' plağını çıkararak 300.000 satışla rekora imza attı. Bu plağından ardından askerlik görevini yerine getirdi.
1968 yılından sonra şöhretini arttırmaya hızla devam etti, fakat 1978 yılında Adana'dan Tarsus'a dönerken çok ciddi bir trafik kazası geçirdi. Kazadan sonra ikinci kez hayata merhaba diyen usta sanatçı, daha sonra kaza ile ilgili yaptığı açıklamada şöyle söyledi : 'O kazada şoför öldü, beni de öldü sanmışlar zaten. Sonra alıp hastaneye götürmüşler. Ben ölümü yaşadım aslında, bana göre yeniden hayata dönmüş olmam, Allah’ın bir lütfudur. Alın kemiğim un ufak olduğu için en küçük bir darbede ölebilir ya da kör kalabilirim. Ameliyatta alnıma beynimi koruyacak plaka gibi birşey taktılar. O korkunç kazadan sonra koku alma duyumu yitirdim. Hiçbir kokuyu alamıyorum ne yazık ki şimdi. Çok kuvvetli parfümler ispirto kokusu veriyor bana. Ayrıca işitme duyumu da yüzde elli yitirdim. Çok ağır işitirim. Neyse, buna da şükür, yaşıyoruz işte…’’
Sanatçılık kariyerine 1979 yılında çekilen 'isyankar' filmi ile sinemayı da ekleyen Müslüm Baba, toplamda 39 adet sinema filminde rol almıştır. 1982 yılında tanıştığı Muhterem Nur ile 1985 evlendi.
Yaptığı müzik çoğu zaman, 'Varoş' , 'kenar mahalle müziği' olarak isimlendirildi. Fakat Müslüm Baba sonraları Tarkan'ın, Teoman'ın ve Sezen Aksu'nun şarkılarını da kendisine has tarzı ile seslendirdi. 'Tanrı istemezse yaprak düşmezmiş, tanrı İstemezse insan ölmezmiş.' diyen Müslüm Baba maalesef 03.03.2013 yılında 60 yaşında hayata vefat etti. Mekanın cennet olsun Müslüm Baba...
Hastanede son sözü 'hayat bana zordu ama güzeldi, hakkınızı helal edin' olmuştu. Bu kadar güzel, duygulu şarkıları bizlere armağan eden Müslüm Babaya hakkım sonuna kadar helal olsun.....
Affet Söz: Tuna Kiremitçi
0 yorum:
Post a Comment